|
|
 |
Diyojen'den Seçme Sözler
- Gök aleminden söz eden bir adama: "Gökten ne zaman geldin?" diye sorarak ancak görülebilen ve mevcut şeylerden söz edilebileceğini, bunun dışında hiçbir hakikatten bahsedilemeyeceğini kanıtlamak ister.
- Kendisinin vaktiyle kalpazanlıkla uğraştığını hatırlatanlara: "Evet, bir zamanlar sizlere benzemem lazım gelmişti; fakat şimdi, siz benim olduğum hale asla gelemezsiniz." diye cevap vermiştir.
- Atina'da bir okula girdiği zaman, orada öğrencilerden başka birçok heykellerde gördüğünde, öğretmene dönerek: "Ooo, tanrıları da sayarsak epey öğrenciniz var." der.
- Fakirliğine dokundurmak isteyen birine: "Zengin olunursa istenildiği zaman, fakirlikte ise güç yettiği zaman." yanıtını verir.
- Kendisini iyi döşenmiş bir eve götüren bir adam "bir daha yerlere tükürmemesini" tembihlemeye kalkınca Diogene derhal adamın yüzüne tükürmüş ve: "Buradan daha kirli bir yer bulamadım." yanıtını vermiştir.
- Bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: "Ben bir serseriye yol vermem." der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir: "Ben veririm!"
- Büyük İskender Korinthos'ta "Bir dileğin var mı?" diye sorunca "Gölge etme, başka ihsan eylemem."demiştir.
- Çeşmeden avucu ile su içen bir çocuk görünce: "Bu çocuk bana fazladan eşyam olduğunu öğretti." diye haykırıp su çanağını kırmıştır.
- Dyojen'e bir adamın ne kadar akıllı olduğunun nasıl anlaşıldığını sordular. Yanıtı kısa oldu:"Konuşmasından." Bir soru daha sordular: "Peki adam ya hiç konuşmazsa." Dyojen'in yanıtı bu kez şöyle oldu: "O kadar akıllı olanı henüz yok dünyada." |
|
 |
|
|
|
|